Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı da aşarak, “Diyarbakır’da 51 bebeğimizin ölümüne Selo değil mi? Selo’nun kendisi Kürt değil Zaza. Kürt kardeşlerimizin ölümü” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN Türk-Kanal D ortak yayınında gündemi değerlendirdi.
Deprem bölgesinde evleri yıkılan vatandaşlara seslenen Erdoğan, şunları söyledi: Bize güvensinler. Her birini en kısa sürede sağlam, sağlam evlere yerleştireceğiz. Öğretmenlerimiz ve 120 kişi ile ilk toplantımızı İstanbul’da gerçekleştirdik. İkincilik ve üçüncülükleri Çevre ve Şehircilik Bakanım yaptı. Buna devam edeceğiz. Zemin +3, 4’ü bilmiyordunuz. En ideal yapı tipleri bunlar. Bu konutlar bizi daha güvenli hale getirecek‘ söz konusu.
1999’dan önce yapılan binaların risk analizlerini yapmaya başladıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: ‘Onları çok çalışarak bitireceğiz. Özkaynağa dayalı dönüşüm ile sağlıksız yapı stoğu ortadan kalkacaktır. Yeni yerleşim yerleri belirlenecek. Tüm bu konularda çalışmalarımıza devam ediyoruz. İstanbul’un burada ayrı bir değeri var. 39 ilçede tüm risk unsurlarını ele alacak şekilde bir harita çizdik. 1,2 milyon bina ve 5,9 milyon konut var. Toplam 220 bin bina ve yaklaşık 1,5 milyon bağımsız bölümün risk altında olduğunu gördük. Bunların 300 bininin acilen dönüştürülmesi gerekiyor. Şimdiye kadar yaptığımız bir şey var. Her şeyden önce vatandaşım devletine inanmalı. Muhalefet, kentsel dönüşüm değil, vurguncu dönüşüm propagandalarına aldanmamalıdır.dedi.
“IMF’den pire çıkarsa benim gül, keten helvamı yakar”
AK Parti’yi kurdukları günden bu yana her zaman yenilikten ve gelişmeden yana olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: Biz sıradan bir parti değiliz. Kongrelerimizde hep hücre yenileme adı altında değişiklikler yaptık. Biz de bu yenilenmeyi Meclis’e yansıtmak istedik. ‘En az 3 dönem görev yapmış arkadaşlarımızdan böyle bir dönüşüm yapalım’ dedik.sözlerini kullandı.
“Bu ülkenin o karanlık koalisyon dönemlerini, kirli bakanlık modellerini, Güneş Motel sendromlarını yaşamasını istemiyoruz”Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Güneş Motel yerine Ahlatlıbel’de yeni mekanlar kurdular. Orada pazarlık yaptılar. İsraf derler, asla! Kitabımızda israf yoktur. Finansın en ideal şekilde nasıl yönetildiğine dair örnekler verdik. Bunun örneklerini başarılı haliyle veremeseydik beyin sarsıntısı felaketiyle baş edemezdik. Mali yönetimi başarıyla yönettiğimiz için ayağa kalkıyoruz. Birisi o kadar çok ya da bu şekilde konuşmuyor. Atılan adımlara bakalım. Misyona geldiğimizde IMF’ye 23.5 milyar dolar borcumuz vardı. Otellerde IMF temsilcileriyle görüşen CHP’li yöneticiler oldu. 23,5 milyar dolara devraldığımız IMF’yi 2013’te sıfırladık ve IMF’ye gönderdik. Şu anda o masanın etrafındaki insanlardan biri, bilirsiniz, her yıl Davos’ta bir araya gelir. Sonra benimle Davos’a geldi. IMF başkanıyla görüştük, ‘Sizin memurlarınız siyasi tavsiye vermiyorlar, gelir ve bütçe analizi yapıyorlar, alacakları parayı alıyorlar, taksit alıyorlar ama taraf olamıyorlar’ dedim. Biz, Türkiye’yi yöneten siz değilsiniz’ dedi. 2013’ü bunlarla bitirdik. Bunun üzerine CHP meydanlarda IMF ile bağların yeniden kurulması gerektiği propagandasını yaptı. Kurduk mu kurmadık mı? Çünkü IMF’de kurt çıkarsan benim gülüm keten helvasıdır.’
“Cumhur İttifakı onlara en iyi siyasi ahlak dersini verecektir”
Muhalefeti amaç edinen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
‘Hayal edin bir ana muhalefet partisi yavrularla bir araya geliyor. Oturur pazarlık yapar. 5, sen 10, sen daha ne kadar istiyorsun. Hepsine yer bulacaksınız kolay değil orayı beğeneceksiniz. Şimdi bu çalışmalar seçime gidiyor. Resmin tamamını 14 Mayıs’ta göreceğiz. Bu bir zamanlar siyasi ahlakın iflasıdır. Herkes değerini kanıtlasın. Bu şekilde siyasi çaba gösterilemez. Mevcut durumlarda, kargaşalar, gürültüler, her şey ortaya çıkıyor. 14 Mayıs’ta herkesin öyle ya da böyle buradan nasibini almasını temenni ediyoruz. Cumhur İttifakı onlara en iyi siyasi ahlak dersini verecektir.’
Erdoğan açıklamalarına şöyle devam etti:
‘Şu anda tek yaptığımız, deprem nedeniyle anketlere güvenilemeyeceği, tüm anketlerimiz, yaptığımız açılış törenleri vesaire dışında. Bu zavallı insanlar, orada bulunanlar arasında muhtemelen meydanların dilinden anlıyorlar. Açılışlar bizim doğal rallilerimizdir. Meydanların dili bize ‘yürü’ diyor, siz yürüyeceksiniz, halk arkanızdan yürüyecek. Milletimizin işi zorlanmadan bitireceğini düşünüyorum. Bağcılar’da deprem bölgesinde gördük. Umarım halkım işleri zorlaştırmaz. Bir yandan mitingleri yapacağız, diğer yandan açılışları ben yapacağım. Süreci son ana kadar sürdüreceğiz.’
“Cumhurbaşkanı adaylığımı affa dayandırmadım” ?
Muhalefeti hedef almaya devam eden Erdoğan, şunları söyledi:
‘Teröristler başlarını yaslayacaklardı. Selo’dan ayrılacaklardı. Bu ülke bir hukuk devletidir. FETÖ’nün iç uzantılarına bırakılacaktı. Bunu nasıl söylersin? O zamanlar her gücü eline alan hapishanelerin kapılarını ben açmıştım… Bunlar oy için yapılan şeyler. Gelirsek bizi serbest bırakırlar, o yüzden bize oy verin. Karşımızdaki kişi bunu Meclis kürsüsünden tekrar tekrar söyledi. Bu, hukuk devletinin ahlaki yapısına uygun değildir.
Cumhurbaşkanlığı adaylığımı affa dayandırmadım. Kemal Bey benim buradan aldığımın peşinde. Diyarbakır’da 51 yavrumuzun ölümüne sebep olan Selo değil mi? Selo’nun kendisi Kürt değil Zaza’dır. Kürt kardeşlerimizin ölümü üzerinden çıkar sağlamaya çalışıyor. Maalesef şu an bakıyorsunuz Kemal Bey de Meral Hanım da onları ortaya çıkarmak için sözler veriyor. Listelerine bu isimleri koydular, koydular.’
