Vatan Partisi Hatay 1.lik Milletvekili Adayı Doç. Mehmet Sorar: Hekimlerimize hak ettikleri değeri hissettirmeliyiz
onun ailesi Hatay Türkiye’de yaşanan depremlerde kaybettikten sonra siyasete girme kararı alan Vatan Partisi Hatay 1. Sıra Milletvekili Adayı Doç. Dr. Mehmet Sorar, bir beyin cerrahı olarak kendisinin ve partisinin sağlık politikaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin sağlık sistemi konusunda iyimser bir yaklaşıma sahip olduğunu belirten Sorar, gelişimin her zaman arkasında olduğunu kaydetti. Türk hastanelerinin özellikle 2000’li yılların başına göre çok daha iyi durumda olduğunu belirten Sorar, “Özellikle 2005 yılından sonra SGK hastanelerinin birleşmesi ve özel hastanelerin kamuya açılmasıyla birlikte bu sistem çok şey yaptı. Bu sistem de bir önceki sisteme göre daha aktif ve faydalıydı. Ancak bu sistemin eksik olan yönlerinin de iyileştirilmesi gerekiyor.” dedi.
“Bütün doktorlarımıza hak ettikleri bedeli hissettirmeliyiz”
Doç. Hastaların hekimle rahat ve anlamlı vakit geçirmesi gerektiğini ifade eden Sorar, randevu sisteminin iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
“Özellikle halkın sınav sıralarındaki randevular nedeniyle kavga etmediği bir ortamda, her şeyin açık ve net olduğu bir randevu kayıt sistemi oluşturmamız gerekiyor.” Sorar dedi ki:
“Doktorlar ve diğer sağlık çalışanları açısından durumu değerlendirecek olursak, doktorların performans ölçümlerini amaç edinmeden, hastalarına gerekli zamanı ayırmak için inisiyatif almalıyız. Tüm doktorlarımıza hak ettikleri bedeli hissettirmeliyiz. sistemdeki doktorları bir robot gibi yormak yerine.
Özlük haklarının uyumlaştırılması, performans sisteminden elde edilen gelirlerin emekliliğe yansıtılması, çalışma saatlerinin düzenlenmesi ve vardiya sistemine geçilmesi gerekmektedir. Ayrıca tüm sağlık çalışanlarının yaşamları yaptırımları yüksek yasalarla güvence altına alınmalı ve sağlıkta şiddete son verilmelidir. Devlet olarak acilen yapılması gereken bir diğer konu da özel hastanelerin kamuya açılması ve fark gözetmeksizin bunlardan yararlanma hakkının sağlanmasıdır.
– “En büyük reform beyin göçünü önlemektir”
Türkiye’nin tıp alanında dünyada adından söz ettiren bir ülke olduğunu ifade eden Sorar, sağlık turizmi rakamlarının da bunu açıkça gösterdiğini kaydetti.
Türk sağlık sisteminin tüm yoğunluğa rağmen başarısını sürdürdüğünü anlatan Sorar, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin sağlık alanındaki başarısı elbette ki yetenekli bilim adamlarımızın yani bu ülkenin evlatları olan ve liyakat sahibi doktorlarımızın sayesindedir. Dolayısıyla bu konuda yapılacak en büyük gelişme beyin gelişiminin önlenmesi olmalıdır. bu eğitimli insanlara gereken hassasiyeti ve değeri göstermektir.Liyakat ve bilim ışığında ilerlerken, reformların kendi kendini gerçekleştireceği çok açıktır.”
-Şehir hastaneleri iyi denetlenmeli
Doç. Mehmet Sorar, Kovid salgını ve depremlerde şehir hastanelerinin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını belirterek, bu hastanelerin halka zarar vermemesi gerektiğini söyledi.
Sorar şu ifadeleri kullandı:
“Şehir hastanelerinin kapsamlı bir şekilde denetlenmesi, devlet ve kamu yararı gözetilerek hasta başına teminat verilmesi ve mali süreçlerin şeffaf hale getirilmesi gerekiyor.
İlaç politikasına gelince, kendi çalışmalarımızdan da görebileceğimiz gibi, yerli sanayi yaratılmadan ve hammadde üretimine değer verilmeden bu ilaçların fiyatlarının yükseleceğini düşünmüyorum. Bu nedenle yarın değil, bugün hızla ‘hammadde’ alanında yerlileşme adımlarımızı bir an önce atmalıyız.
Örneğin KMS Kimya ile üzerimize düşeni yapıyoruz. Covid döneminde dış gümrüğün kapanması nedeniyle hammadde tedariğinde yaşadığımız sıkıntılar sonucunda gördük ki katma değeri yüksek işler üretsek bile ana malzemelerde dışa bağımlıyız. , son işi üretmek mümkün değildir. Hal böyle olunca ihtiyacımız olan hammaddeleri üretmeye karar verdik. Biz de ülkemizde önemli ihtiyaç olan hammadde ve ilaç moleküllerine odaklandık.”
-“Tıp üreticisi emeğinin karşılığını almak istiyor”
Doç. Mehmet Sorar, medikal teknolojiler alanında birçok patentli buluşa imza attığını belirterek, “Uzun yıllardır medikal sektörünün içindeyiz. Hem mesleğimiz gereği, hem de Ar-Ge ve üretim faaliyetlerimizden dolayı. Acısını anlıyoruz. medikal endüstrisindeki şirketler en iyisidir.” bilgileri verdi.
Medikal işlerin genel olarak teknolojik işler statüsünde olduğunu anlatan Sorar, en kolay medikal işlerin bile mühendislik, emek ve emek gerektiren katma değeri yüksek bir üretim olduğunu söyledi.
Sorar, medikal eser üreticilerinin de titiz üretim, onay ve ruhsatlandırma süreçlerinden sonra hak ettikleri prestiji görmesi gerektiğini kaydetti.
Sorar dedi ki:
“Tamamen yerli imkanlarla ürettiğimiz şant drenaj sistemleri ve yapay serebral korteksleri üretip ruhsatlandırmak ayrı bir iş ve süreçtir. Ayrıca bu eserleri satabilmek ve memnuniyet sağlamak ayrı bir konudur. Bu süreç çok stresli ve sorumluluk sahibi olmayı gerektiriyor. Hal böyle olunca ilaç üreticisi emeğinin karşılığını hakkıyla almak istiyor.
En yorucu sorun ise ilaç ve medikal departmanlarındaki müştereklerin yaşadıkları gerginlik karşılığında sattıkları ürünlerin karşılığını almalarıdır. Bu konuda yapacağımız ilk şey, haklarını desteklemek ve ödemelerini zamanında almalarını sağlayan bir düzenleme ile ekonomik planlarını daha kolay yapmalarını sağlamak olacaktır. İkinci durum ise dünya standartlarında üretim yapabilmek ve hammaddeye bağımlılığı azaltıp yerlileşmek için üniversitelerle iş birliği yapıp mükemmeliyet merkezleri kuracağız. Bu merkezler, ileri düzey Ar-Ge çalışmalarının, akademisyenlerin ve bölümde en az 5 yıllık deneyime sahip profesyonellerin istihdam edildiği yerler olacaktır. Bu merkezler, kimya ile harmanlanmış nanoteknolojik süreçlerin medikal ve medikal sektörlerinde ileri düzeyde hizmet verebilecek merkezler olacaktır.”
-“Milletvekili olursam maaşımın kuruşuna dokunmam”
Vatan Partisi Hatay 1.lik Milletvekili Adayı Doç. Mehmet Sorar, yaptığı değerlendirmede, “Milletvekili olursam tüm gelirimi başta şehit çocukları olmak üzere depremzedelerin çocukları için kullanacağım, tek kuruş dokunmayacağım.” Bilgilerini vererek bitirdi.
